Organik Üretim

Organik Pamuk nedir?

Organik pamuk çalışmaları birçok ülkedeki çevresel farkındalığın gelişmesi ile 1970’lerde başlamıştır; Çevre üzerinde en etkili kirleticilerden birisi de tarım ilaçlarıdır. Dikkatsizce kullanılan zirai ilaçlar doğal yaşam dengesini kötü şekilde bozmaktadır. Bu ilaçlar elyaf üzerinde kalıntı şeklinde kalıp, zaman içinde giysilerden vücuda da geçebilmektedir. Organik pamuk, üretiminde herhangi bir kimyasal ilaç kullanılmaz, böylece çevre etkisi azaltılmış olur.
Ayrıca, Organik pamuğun tüm üretim zürecinde çevre etkisi minimize edilmiş, insanlara da zarar vermeyen katkılar veya boyarmaddeler kullanılır. Sonuçta üretilmiş olan giysi, tenden vücuda geçen bir zararlı içermediği gibi, imalatı sırasında doğaya minimal derecede zarar vermiş olur. Tabii ki bu ürünler kullanım ömrü bittiğinde de geri dönüşümü sırasında çevreye zarar vermezler.

Ekolojik ürünler (Eco-textiles) ise, normal hammaddelerden, ancak çevre etkisi gözetilerek zararsız (ekolojik) kimyasallar/malzemeler kullanılarak üretilmiş giysilerdir. Onlar da kullanıcıya zarar vermeyen, geri dönüşümü sırasında da zararlı kalıntı bırakmayan ürünlerdir.

Organik üretim aynı zamanda adil ticareti de destekler, kayıtlı üretim esastır; gözetim firmaları üreticileri çeşitli açılardan sürekli denetler

Organik veya ekolojik ürünler patojenik veya allerjik etki doğurmayan özel malzemeler ile ve kalıntı olmayan pamuklardan üretildiği için özellikle bebek/çocuk giysilerinde çok önemlidir. Maksimum korumayı sağlamak için genellikle hafif enzimler ile nihai işlemi yapılıp, daha da güvenli hale gelirler. Bebeklerde uzun süreli temasta bulunan body’ler pijamalar, iç çamaşırları için bu özellik çok önemlidir. Aynı etki tüm iç çamaşırı, spor giysileri, yoga kıyafetleri gibi ürünlerde de geçerlidir. GOTS Organik sertifikalı üretici olan Simurg Tasarım yine aynı sertifikaya sahip tedarikçilerle çalışır; normal kumaşlar için ise ağır metal vb içermeyen Ökoteks sertifikalı kumaşlar kullanılır.

Organik ürünler çevreyi korurlar, sürdürülebilir bir ortam sağlarlar ve böylece çocuklarımız ve torunlarımıza “yaşanılabilir bir dünya” bırakma sorumluluğumuzu yerine getirmemizde yardımcı olurlar